kpss öss ve sbs'de son durum
Eğitimde sorunlar, yeni uygulamalar, eğitim, öss, sbs, kpss, dershane, üniversite, lise, ilköğretim konusundaki güncel haberlerin bulundugu web sitesi

Türk Eğitim-Sen imza kampanyası başlattı

13:42

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, sözleşmeli öğretmenlere de ”il emrine atanma hakkının” verilmesi için imza kampanyası başlattıklarını bildirdi.Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada özür grubu atama başvuruları tekrar alınarak kadrolu öğretmenlere ”il emrine” atanma hakkının verildiğini anımsattı.

Aynı hakkın sözleşmeli öğretmenlere verilmemesini eleştiren Koncuk, ”Sözleşmeli öğretmenlerimizin mağduriyetleri bakanlık tarafından sürekli olarak görmezden gelinmektedir” dedi.

Sözleşmeli öğretmenlere de ”il emrine atanma hakkının” verilmesi gerektiğini belirten Koncuk, şunları kaydetti:

”Sendika olarak sözleşmeli öğretmenlere bu hakkın verilmesi için imza kampanyası başlatıyoruz. Sözleşmeli öğretmenlerimiz dilekçe ile çalıştıkları kurumlara başvuru yaparak ‘il emri” hakkının kendilerine de tanınmasını talep edecekler. Yapılan bu talebe verilecek olan olumsuz cevaplarda sendikamız sözleşmeli öğretmenlerimize hukuki destekte bulunmak suretiyle konunun yargıya taşınmasında yardımcı olacaktır. Yıllardır yapılan kadrolu-sözleşmeli ayrımcılığının artık sonlandırılması gerekmektedir.”

Koncuk, konuyla ilgili dilekçe örneğinin sendikanın internet sitesinde yayımlandığını belirtti.

Read On 0 yorum

ÖSYM’nin geçen yıl boyunca yaptığı sınavların maliyeti

13:19

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM) geçen yıl boyunca yaptığı ve yaklaşık 5 milyon kişinin katıldığı sınavların maliyeti 148 milyon 450 bin 447 TL’yi buldu.ÖSYM’nin 2008 yılı Faaliyet Raporu’ndan derlenen bilgilere göre, kurum geçen yıl Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) dahil 41 sınav düzenledi. 4 milyon 881 bin 592 kişinin katıldığı sınavlarda, sınav merkez yöneticisinden bina denetim sorumlusuna, evrak kuryesinden güvenlik görevlilerine toplam 808 bin 86 personel görev yaptı.

2008 yılındaki sınavlar için 208 adet test hazırlanırken, 21 kurum için görevde yükselme sınavında kullanılmak üzere 5 bin 880 soru hazırlandı. Soru hazırlamak ve soruları denetlemek için üniversitelerden ve diğer kurumlardan 426 öğretim üyesi ve uzman görev aldı.

Üniversiteye giriş sınavları için hazırlanan 3 bin 170 sorudan bin 457’si soru kitapçıklarında yer aldı. Sürekli sınavlar için 11 bin 160 soru hazırlanırken, bunlardan 7 bin 120’si, KPSS ve kurum sınavları için ise hazırlanan 6 bin 850 sorudan 3 bin 895′i sınavda adaylara yöneltildi.

Adaylar, ÖSYM’ye sınav uygulamaları, yerleştirme işlemleri ile ilgili sorular yöneltebilirken, bilgilerinde değişiklik yapmak, kaybettikleri sınav giriş belgesinin yeniden çıkartılması, sınav sonuçlarına ve yerleştirme işlemlerine itiraz için de başvurabiliyor. Başvurularını dilekçe ya da telefon yoluyla yapabilen adaylar, 2008 yılında ÖSYM’ye yaklaşık 110 bin dilekçe gönderdi.

EN ÇOK HARCAMA KPSS İÇİN

ÖSYM’nin sınavlar için hazırladığı testlerin ve soru kitapçıklarının basılması, paketlenmesi, nakliyesi, sınav sonuçlarının değerlendirilmesi, adaylara duyurulması büyük bir bütçe gerektiriyor.

Bu çalışmaların maliyeti 2008 yılında 148 milyon 450 bin 447 TL’yi buldu.

ÖSYM, gerek sorular gerekse diğer işlemler için en çok harcamayı şu sınavlar için yapıyor:

-KPSS Ortaöğretim: 48 milyon 964 bin 284 TL

-ÖSS: 48 milyon 25 bin 251 TL

-KPSS Lisans: 25 milyon 110 bin 315 TL

-ALES: 8 milyon 835 bin 945 TL

-Diğer Kurum: 7 milyon 425 bin 652 TL

-KPDS: 3 milyon 447 bin 89 TL

-ÜDS: 2 milyon 809 bin 682 TL

-DGS: 2 milyon 409 bin 881 TL

-TUS: 1 milyon 422 bin 343 TL

ÖSYM’NİN SINAVLARI

ÖSYM’nin 2008 yılında düzenlediği sınavlardan en çok kişinin katıldığı sınavlar arasında ÖSS ve KPSS geliyor. 2008 yılında düzenlenen sınavlar ve katılan aday sayısı şöyle:

- Öğrenci Seçme Sınavı: 1 milyon 530 bin 301

- Kamu Personeli Seçme Sınavı (Ön lisans-Ortaöğretim): 1 milyon 857 bin 688

- Kamu Personeli Seçme Sınavı (Lisans): 550 bin 689

- Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (Mart): 54 bin 492

- Üniversitelararası Kurul Yabancı Dil Sınavı (Aralık): 37 bin 236

- Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (Mayıs): 75 bin 794

- Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (Kasım): 46 bin 986

- Akademik Personel ve Lisanüstü Eğitimi Giriş Sınavı (Mayıs): 182 bin 612

- Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (Kasım): 150 bin 792

- ÖSS Yabancı Dil Sınavı: 43 bin 50

- TSK Askeri Liseler KKK Astsubay Hazırlama Okulu Giriş Sınavı: 65 bin 765

- JK Uzman Jandarma Okulu Giriş Sınavı: 38 bin 421

- Jandarma Astsubay Temel Kursuna Alınacak Öğrencileri Seçme Sınavı: 5 bin 688

- Dikey Geçiş Sınavı: 85 bin 747

- Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (Nisan): 13 bin 466

- Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (Eylül): 14 bin 525

- Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (Mayıs): 775

- Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (Aralık): 780

- Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı: 6 bin 873

- Adalet Bakanlığı İdari Yargı Hakim Adaylarını Seçme Sınavı 5 bin 75

- Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim Adaylarını Seçme Sınavı (Mart): 3 bin 963

- Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim Adaylarını Seçme Sınavı (Aralık): 4 bin 685

- Adalet Bakanlığı (Avukatlar için) Adli Yargı Hakim Adaylarını Seçme Sınavı: 643

- TODAİ Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı: 579

- Türk Cumhuriyetleri ile Türk Akraba Toplulukları Sınavı (Yurt dışı): 6 bin 230

- Türk Cumhuriyetleri ile Türk Akraba Toplulukları Sınavı (Türkiye): bin 56

- Yurtdışında Çalışanlar Çocukları İçin Yükseköğretime Giriş Sınavı: 638

- Sayıştay Başkanlığı Denetçi Yardımcılığı Eleme Sınavı (1. Aşama): 4 bin 335

- Sayıştay Başkanlığı Denetçi Yardımcılığı Sınavı (2. Aşama): 180

- Adalet Bakanlığı İcra Müdür ve İcra Müdür Yardımcıları Seçme Sınavı: bin 412

- YÖK Seviye Tespit Sınavı (1. Aşama): 371

- YÖK Seviye Tespit Sınavı (2. Aşama): 364

- İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylarını Seçme Sınavı: bin 261

- Türk Nöroşirurji Yeterlik Sınavı: 25

- Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği Sınavı: 118

- Türk Üroloji Yeterlilik Kurulları Sınavı: 98

- Türk Radyasyon Onkolojisi Yeterlik Sınavı: 23

- TCZB Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettiş Yrd. Sınavı: 3 bin 902

- EGM Polis Akademisi MYO Öğrenci Adaylığı Yazılı Sınavı: 84 bin 82

- Maliye Bakanlığı Mali Hizmetler Uzman Yardımcılığı Sınavı: 869

Read On 0 yorum

Kuzey Londra’da kızların başarısı gittikçe yükseliyor

00:43

Kuzey Londra Kız Yüksek Okulu’nda öğrencilerin diğer okullara göre olan başarı grafiğinin gittikçe yükselmesi The Times gazetesine haber konusu oldu.Sadece kız öğrencilerin eğitim aldığı okulun başarı grafiği, devlet okulları ve diğer karma okullara göre daha yüksek ve bu grafik gittikçe arayı açıyor. Bu durumun kız ve erkek öğrencilerin ayrı ortamlarda eğitim almasının haklılığını ispatladığını yazan The Times gazetesi, eğitim tablosunda kız okulunun en yüksek dereceler almaya devam ettiklerini vurguladı.

Bu durumun nedenlerini The Times gazetesine açıklayan okul müdürü Bernice McCabe, “Kızlar erkeklerden ayrı ortamlarda eğitim almalarının faydasını görüyor. Bu ortamda kendilerine her şekilde güven duyabiliyorlar.

Etrafında erkekler olmadığı için bir davranışta bulunacaklarında erkekler tarafından etkilenmeyeceklerinin farkındalar. Erkeklerin olmadığı bir ortamda kızlar zeki ve kendine güvenmeleri için daha serbest bir ortam yakalıyorlar.” görüşlerini dile getirdi.

Sadece erkek öğrencilerin alındığı Royal Grammar Okulu Genel Müdürü Jon Cox da konu hakkındaki görüşlerini aktarmış. Cox, “Kızların olmadığı bir ortamda erkeklerin dikkati dağılmıyor ve derslerine daha fazla odaklanıyorlar. Kızların olduğu bir ortamda dışa açılmaları ve sınıfta söz almaları daha da azalıyor ve söz aldıklarında ‘acaba kızlar ne düşünür?’ kompleksine kapılabiliyorlar.” diye konuştu.

Bağımsız Eğitim Konseyi’nin okulların başarı grafiğini ve sınav sonuçlarını dikkate alarak yaptığı sıralamada ilk on okul içinde 2 erkek okulu ve 1 karma okul bulunuyor. Bunun dışındaki okullar kız ve yatılı okullardan oluşuyor.

Read On 0 yorum

İşsiz öğretmenler Kızılay’a doğru yürüyüşe geçti

00:41

Ataması yapılmayan işsiz öğretmenler Ankara Maltepe Köprüsü’nde toplanarak mağduriyetlerinin giderilmesi için attıkları sloganlarla hükümete seslendiler.Türkiye’nin birçok yerinden Ankara’ya gelen öğretmen adayları, Maltepe Köprüsü’nün altında toplandı. Ellerinde ”Açılım, açılım öğretmene açılım”, KPSS kalksın, hayata zaman kalsın”, ”Haydi Öğretmenler Okula Kampanyası istiyoruz”, ”Baba beni okula gönderme, çünkü okulumda öğretmen yok” yazılı dövizler taşıyarak Başbakanlık Merkez Bina önünde basın açıklaması yapmak üzere Kızılay’a doğru yürüyüşe geçti.

ÖĞRETMENLERİN BASIN BİLDİRİSİ
Yürüyüş sırasında ”250 bin kadrolu atama istiyoruz” yazılı pankart açan grup, ”İşsiz öğretmen olmayacağız”, ”Atama hakkımız engellenemez”, ”Okullar öğretmensiz, öğretmenler işsiz” şeklinde sloganlar attı.
Kızılay’a yaklaşan grup, polislerin Başbakanlık binası önünde açıklama yapmasına izin vermemesi üzerine Güvenpark’a yöneldi.

Güvenpark’ta, grup adına açıklama yapan öğretmen adayı Serkant Subaşı, yaptıkları eylemleri, açlık grevlerini hatırlatarak, bunların bir sonuç vermediğini söyledi.
Şubat ayına kadar 200 bin öğretmen ataması yapılmazsa eylemlerinin giderek büyüyeceğini belirten Subaşı, ”250 bine yakın bir kitlenin görmezden gelinmesini, bu kitlenin kendi mesleği dışında başka meslekleri yapmaya zorlanmasını, yuva kurmasının engellenmesini, suç işlemeye teşvik edilmesini istemiyoruz” diye konuştu.

Öğretmenler olarak devletin, milletin ve ailelerinin kendilerinden istediklerini yerine getirdiklerini, üniversiteyi bitirdiklerini, vatan görevlerini yaptıklarını ifade eden Subaşı, ”Bizlere öğrencilerimizi verin, bizlere geleceğimizi verin ve bizleri pasifleştirmeyin” dedi.
Subaşı, sözleşmeli öğretmenliğin ve KPSS’nin kaldırılmasını, bu sistemin yerine güvenilirliği ve geçerliliği yüksek olan başka bir yöntemle öğretmenlerin geleceğinin belirlenmesini istediklerini ifade etti.

SENDİKALARDAN DESTEK
Eyleme çeşitli eğitim sendikaları da destek verdi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç yaptığı konuşmada, pek çok öğretmen adayının atamasının yapılmadığını, bunun üzüntü verici olduğunu söyledi. Kılıç, ”Bugün bizimle beraber bu mesleği sürdürmesi gereken öğretmen arkadaşlarımız, üniversitelerini başarıyla tamamlamışlardır. Ellerine diploma verilmektedir ama daha sonra hepsi işsizliğe ya da farklı işlere mahkum edilmektedir” dedi.

KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek de bu dönemde kadrolu istihdam politikasından uzaklaşıldığını ileri sürerek, hükümetin eğitimi özelleştirmeye çalıştığını savundu. Şimşek, öğretmen adaylarının büyük bir mağduriyet yaşadıklarını ifade ederek, ”Bu sorunu çözmek iktidarın en önemli görevlerinin başındadır” diye konuştu.

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı da gruba destek vererek, ”Maalesef ülkemizde öğretmen olmayı istemek, kendini açlığa, işsizliğe, sıkıntıya mahkum etmek demektir” dedi.
Eğitim-İş Genel Eğitim Sekreteri Barış Düdü de okulların öğretmensiz bırakılmamasını istediklerini belirterek, sözleşmeli öğretmenliğe son verilerek bir an önce kadrolu öğretmen istihdamına geçilmesi gerektiğini söyledi.

Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven, öğretmen adaylarının yanında olduklarını ifade ederek, ”Sizlerle artık öğretmen odalarında oturmak, derslere girmek istiyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından, öğretmen adayları bir süre Güvenpark’ta oturma eylemi yaptıktan sonra dağıldı.

Read On 0 yorum

ÖSS’de yarın kayıt günü

00:38

2009-ÖSS sonucunda üniversitelere kayıt hakkı kazanan adayların kayıt işlemleri yarın başlayacak. Bu yıl ilk defa bazı evrakalr istenmeyecek. işte kayıt rehberi:2009-ÖSS sonucunda üniversitelere kayıt hakkı kazanan adaylar, kazandıkları programlar için belirlenen günde kayıt için başvuracak. Kayıt için belirlenen gün adayların sınav sonuç belgesinde yer alıyor. Adaylar kendilerine bildirilen günde, gerekli belgelerle birlikte ilgili üniversiteye başvurarak kayıt yaptırabilecek.

Bildirilen süre içinde kayıt için başvurmayan veya kayıt işlemlerini tamamlamayan adaylar haklarını kaybedecek.
Anadolu Üniversitesi Merkezi Açıköğretim Programlarını kazanan adayların kayıt işlemleri ve kayıt tarihi için Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne başvurmaları gerekiyor.

Bu arada, ÖSYM’nin hazırladığı 2009 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan uyarılara göre, ”Yükseköğretim öğrencileri, kılık kıyafet ile ilgili olarak yüksek yargı organları tarafından verilmiş kararlarla oluşmuş bulunan hukuki mevzuata uymak” zorunda.

-KAYITLARDA NÜFUS CÜZDANI İSTENMEYECEK-
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın üniversite rektörlüklerine gönderdiği ”Üniversite kayıtları” konulu genelgede belirtildiği üzere kayıtlar sırasında öğrencilerden yükseköğretim kurumları tarafından ”Nüfus cüzdanı” ve ”İkamet belgesi” istenmeyecek. Bu verilere ulaşmak için sadece T.C Vatandaşlık Numarası bilgisi istenecek.

Öğrencilerden ”Öğrenim katkı bedeli” haricinde de her ne ad altında olursa olsun hiçbir ücret talep edilmeyecek.

Kayıt için adaylar bizzat üniversiteye başvuracak. Postayla kayıt yapılmayacak. Belirtilen tarihlerde kayıt yaptırmayan adaylar hak iddia edemeyecek. Üniversiteler, kayıt yaptıracak adaylardan sağlık kurulu raporu isteyebilecek.

-EK YERLEŞTİRME-
Öte yandan, üniversitelere kayıtların tamamlanmasının ardından, merkezi yerleştirmede boş kalan kontenjanlar ile kayıtlar sonucunda boş kalan kontenjanlara ek yerleştirme yapılacak.

Üniversiteler kayıtlardan sonra boş kalan kontenjanları ÖSYM’ye bildirecek. Buna göre ek yerleştirme başvuru tarihleri ise ÖSYM tarafından duyurulacak.

ÖSS merkezi yerleştirme sonucuna göre üniversitelerde lisans programlarında 26 bin 643, ön lisans programlarında 61 bin 959 kontenjan boş kaldı.

Read On 0 yorum

İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı

17:05
Marmara Üniversitesi, geleceğin İstanbul’unun yöneticilerini yetiştirmek amacıyla, ‘İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı’ açtı. İstanbul’u yönetecek belediye başkanları başta olmak üzere, kamu yöneticilerinin de yetişmesi hedeflenen ve büyük ses getirecek yüksek lisans programı kayıtları, Eylül ayında sona eriyor.
İstanbul’un tarihi, mimari, estetik, sosyal, kültürel, sanatsal, ekonomik, demografik, coğrafi ve çevresel açılardan etüt edilmesi, sorunlara bilimsel ve akademik bir yaklaşımla çözüm üretilmesi için, Marmara Üniversitesi’nde kapsamlı bir yüksek lisans eğitimi verecek olan İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı açıldı.
Aynı zamanda Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri olan İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Recep Bozlağan, İstanbul Araştırmaları Yüksek Lisans Programı öğrencileri için, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, diğer belediyeler, üniversiteler, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve özel sektör kuruluşlarıyla da ortak projeler gerçekleştirileceğini belirtti.
Program kapsamında, İstanbul’u yönetecek belediye başkanları başta olmak üzere, kamu yöneticilerinin de yetişmesi hedefleniyor. Uzmanlık alanını İstanbul olarak seçecek bilim insanları ile geleceğin yöneticilerini yetiştirileceği Yüksek Lisans Programı’nda; İstanbul Tarihi, İstanbul’un Yönetim Yapısı ve Yönetişim Süreci, İstanbul’un Ekonomik Yapısı, Kent Planlaması, İstanbul Kültürü ve Estetiği, İstanbul’un Stratejik Yönetimi, İstanbul’un Demografik Yapısı başta olmak üzere çok sayıda konu, ders programına alındı.
15 Eylül’e kadar sürecek olan kayıt işlemleri hakkında www.marmara.edu.tr adresinden detaylı bilgiye ulaşılabileceği açıklandı.
Read On 0 yorum

Müslüman gençliğin tercih ettiği ülke

17:04
Bir üniversite tarafından yayınlanan araştırmaya göre Müslüman gençliğin Fransa ya da Almanya’daki gençlere kıyasla kendisini en rahat İngiltere’de hissettiği bildirildi.Bir üniversite tarafından yayınlanan araştırmaya göre Müslüman gençliğin - Fransa ya da Almanya’daki gençlere kıyasla - kendisini en rahat İngiltere’de hissettiği bildirildi.

Araştırmada Müslüman gençliğin İngilizlerin zannettiğinin aksine çok daha az radikal görüşe sahip olduğu ve yine gençlerin siyasi toplantılara katılma yerine ülkedeki meşhur televizyon dizilerini seyretmeyi tercih ettiği ifade edildi. İngiltere’deki gençlerin Fransa veya Almanya’da doğan göçmen ailelerin çocuklarına kıyasla eğitimde daha başarılı oldukları ve daha az ayrımcılığa maruz kaldıkları kaydedildi.

Lancaster Üniversitesi tarafından hazırlanan ve önümüzdeki ay kitap haline getirilecek araştırma için üç ülkede 16-25 yaş arası 2 bin 500 gençle mülakat yapıldığı belirtildi. Araştırmaya konu olan İngiltere’deki gençlerin Hint altkıtası, Fransa’daki gençlerin Cezayir ve Fas, Almanya’daki gençlerin ise Türkiye ve eski Yugoslavya’dan göç eden ailelerin çocukları olduğu kaydedildi.

Üniversite yetkilileri, araştırmanın yeni deliller ortaya koymasının yanında Avrupa’da yaşayan göçmen ailelerin çocukları hakkındaki genel inanışlara meydan okuduğunu söyledi. Yaklaşık dört yıl önce Londra’da toplu taşıma sistemine yapılan saldırılarda 52 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Avrupa’da genç Müslümanlara karşı bir panik yaşandığını kaydeden bir üniversite yetkilisi, araştırmanın sonucuna göre Asyalı ailelerden gelen İngiliz Müslümanların aslında ülkedeki diğer genç insanlardan neredeyse hiç farkının olmadığını söyledi.

Eğitim görevlisi gençlerin sadece camiye gitmekle radikal dinci olmayacağını ve etnik azınlıkların topluma entegrasyonunda İngiliz modelinin Fransız ya da Alman modeline kıyasla çok daha etkili olduğunu belirtti.

Araştırmada, İngiltere’de yaşayan Müslüman gençlerin çok az bir kısmının siyasete ilgi gösterdiği fakat Almanya’daki Türk gençlerinin ise siyasette aktif rol aldıkları kaydedildi.

Ayrıca dinin, göçmen aile çocuklarının günlük hayatında önemli bir yer tuttuğu ifade edildi.
Read On 0 yorum

Okul alışverişi telaşı başladı

17:04

Okulların açılmasına kısa bir süre kala öğrencilerin heyecanı artarken, velilerin de okul alışverişi telaşı, bayram alışverişi telaşına karıştı. En düşük ve en yüksek kıyafet ve kırtasiye fiyatları:AA muhabirinin yaptığı araştırmaya göre, en ucuz ürünler seçilerek yapılan kıyafet-kırtasiye alışverişinde masraflar 100 YTL’den başlıyor. Bu rakamlara, okul kitaplarıyla ulaşım ve yemek giderleri gibi zorunlu ihtiyaçlar da eklendiğinde, okul masrafları bütçeyi zorluyor.
Okullar açılmadan önce Ramazan Bayramı’nın kutlanacak olması, velilerin alışveriş yükünü daha da yukarılara çekerken, özellikle iftardan sonra kampanyalı satış yapan yerlerde yoğunluk yaşandığı gözleniyor.
Okul hazırlıklarını bir an önce tamamlamak isteyen veliler, ihtiyaçları son dakikaya bırakmamak amacıyla alışveriş yapmaya başlarken, mağaza sahipleri bu yıl fiyatların geçen yıla göre çok artış göstermediğini, okul ürünlerini hemen hemen geçen seneyle aynı fiyatlardan sattıklarını ifade etti.
Bazı mağazalar, velilere kolaylık sağlamak amacıyla kredi kartına 12 aya varan taksit imkanı sunarken, bazı hipermarketler de okul reyonlarında şimdiden kampanyalı satışlar yapıyor.
Aydın’da öğrenci kıyafetleri satan Emin Erdem, şimdilik öğrenci velilerinin genelde fiyat sorduklarını söyledi.
İlköğretim birinci kademe kıyafetlerinin 15 liradan, ilköğretim ikinci kademe ve lise kıyafetlerinin ise 30 liradan başladığını belirten Erdem, Ramazan Bayramı’nın okul öncesine denk gelmesinin işleri açısından nasıl bir sonuç getireceğini ise kestiremediklerini söyledi.

-AYDIN’DAKİ OKUL KIYAFETİ VE KIRTASİYE FİYATLARI-
Aydın’ın çeşitli semtlerinden alınan rakamlara göre, en düşük ve en yüksek kıyafet ve kırtasiye fiyatları şöyle:

ÜRÜN
EN DÜŞÜK
EN YÜKSEK

Önlük
15,00
70,00

Gömlek
6,00
25,00

Etek
7,00
20,00

Ceket
20
100,00

Pantolon
10,00
50,00

Hırka
13,00
25,00

Eşofman
15,00
60,00

Çorap
1,00
10,00

Kravat
5,00
15,00

Ayakkabı
25,00
150,00

Kemer
3,00
10,00

Yaka
2,50
5,00

Normal defter
0,25
12,00

Harita metod
0,50
15,00

Kurşun kalem
0,10
8,00

Silgi
0,10
5,00

Kalemtraş
0,15
5,00

Kuruboya
1,00
35,00

Suluboya
1,00
40,00

Kalık
1,00
10,00

Cetvel
0,50
5,00

Sayma çubuğu
1,00
5,00

Beslenme çantası
2,50
12,00

Matara
1,50
7,50

Read On 0 yorum

Öğrenci sendikasından harç zammına dava açtı

17:03

Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen), üniversite harçlarına zam kararının yürürlüğünün durdurulması ve iptali talebiyle Danıştayda dava açtı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, üniversite harçlarında yapılan artış Genç-Sen tarafından yargıya taşındı.
Danıştay Başkanlığına iletilmek üzere İstanbul İdare Mahkemesi Başkanlığına sunulan dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu’nun, 18 Ağustos 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ”2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılında Yükseköğretim Kurumlarında Cari Hizmet Maliyetlerine Öğrenci Katkısı Olarak Alınacak Katkı Payları ile İkinci Öğretim Ücretlerinin Tespitine Dair Karar”ı ile yükseköğretim kurumlarında cari hizmet maliyetlerine öğrenci katkısı miktarlarının ortalama yüzde 8 artırıldığı anımsatıldı.
Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre eğitim hakkının temel hak ve özgürlüklerden olduğuna dikkat çekilen dilekçede, Anayasa’nın ”temel hak ve özgürlükler” kapsamında nitelediği bir hak ve özgürlüğün kısıtlanmasının yine bir anayasal düzenleme ile mümkün olabileceği vurgulandı.

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 5/e maddesindeki, ”yükseköğretimde imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak önlemler alınır” hükmünün hatırlatıldığı dilekçede, eğitim ve öğrenim görmek isteyen her yurttaşın, bu hak ve özgürlüğünü fırsat eşitliğiyle kullanabilmesinin sağlanmasının devletin temel görevleri arasında yer aldığı kaydedildi.
Yüksek Öğretim Kanunu’nun 46. maddesindeki ”cari hizmet maliyeti” düzenlemesi ile yükseköğretim kurumlarında eğitim ve öğrenim görmek isteyen öğrenicilere verilecek eğitim ve öğrenim hizmeti için öğrenci başına cari hizmet maliyetinin devletçe karşılanan kısmı dışındaki miktarın öğrenci tarafından karşılanmasının öngörüldüğüne işaret edilen dilekçede, bu düzenlemenin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası düzenlemelere ve Anayasa’nın 13. maddesindeki ”Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması” ve 42. maddesindeki ”Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi” maddelerine açıkça aykırı olduğu iddia edildi. Dilekçede, bu nedenle Anayasa’ya aykırılık iddiasının kabulü ile Anayasa Mahkemesine başvurulması istendi.

-”ZAM YAPILSA BİLE ENFLASYONDAN FAZLA OLAMAZ”-
Dilekçede, ayrıca Bakanlar Kurulu kararı ile cari hizmet maliyetlerine öğrenci katılımındaki artışa neden olunmasının kamu yararı ilkesi ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, bu kararın iptali istendi. Dava dilekçesinde şunlar kaydedildi:
”Küresel ve ulusal nitelikte yaşanan ekonomik krizin herkesi etkilediği bir dönemde toplumun üretime katkısı olmayan ve dolayısıyla yaşamını idamesi mutlak olarak bir başkasına, ailesine bağlı olan yükseköğrenim öğrencilerinin yaşamlarının kamu tarafından desteklenmesi gerekirken, krize karşı alınan tedbirler içinde toplumun bu kesiminin öngörülmediği görülmektedir.”
Dilekçede, yükseköğrenim hizmetinin kamu tarafından ücreti karşılığında yerine getirilen bir hizmet olduğu varsayılsa bile, kamu tarafından ücret karşılığı sunulan köprü-otoyol geçişi ve benzeri kamusal hizmet bedellerine zam yapılması halinde, hizmet bedelindeki artış oranının enflasyon oranından fazla olmayacağı, aksi durumda fazla miktarın nereden kaynaklandığının hizmeti sunan tarafından kanıtlanması gerektiği hususunda idari yargı kararları bulunduğuna yer verildi.
Gerçekleşen yıllık enflasyonun Temmuz 2009 itibariyle TEFE’de yüzde 5.39, TÜFE’de yüzde 3.75 olduğu belirtilen dilekçede, ”kökleşmiş idari yargı karar ve içtihatlarına göre bu oranların üzerinde bir artışla yükseköğrenim öğrencisinin cari hizmet maliyetine katılım payında artışa gidilmesinin mümkün olmadığı” savunuldu.

-”ÖDEYEMEYENİN HAKKI ENGELLENECEK”-
Yükseköğrenim kurumlarında Eylül ayı itibariyle kayıt yapıldığı ve öğrenim yılına başlandığına dikkat çekilen dilekçede, davaya konu Bakanlar Kurulu kararının 5. maddesine göre, öğrenci katkı payının 2 eşit taksitte ödeneceği ve ilk taksidin eğitim-öğretim yılının başında alınacağının öngörüldüğü ifade edildi.
Bakanlar Kurulu kararı gereğince alınacak öğrenci katkı paylarının ilk taksidinin Eylül ve Ekim aylarında ödeneceği, aksi durumda öğrencinin kaydının yapılmayacağı veya yenilenmeyeceği belirtilen kararda, ”Dolayısıyla yükseköğrenim öğrencisinin bu hakkı engellenmiş, ihlal edilmiş olacak ve telafisi mümkün olmayan zararlar meydana gelecektir. Bu nedenle davamız ile ilgili olarak nihai hüküm verilinceye kadar davaya konu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasını talep ediyoruz” denildi.
Dilekçede belirtilen gerekçelerle ilgili Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptaline, idare işlemi ve bu işleme dayanak olan 2547 sayılı yasanın 46. maddesinin Anayasa’ya aykırılık iddiası nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvuru yapılması talep edildi.

-”KARAR, 1,5 MİLYON ÖĞRENCİ VE AİLESİNİ İLGİLENDİRİYOR”-
Genç-Sen Merkez Yönetim Kurulu üyesi Kıvanç Eliaçık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite harçlarının uzun yıllardır uygulandığını, ancak bu konuda ilk kez dava açıldığını söyledi.
Zamların geri çekilmesi için eylem ve etkinlikler yaptıklarını, YÖK ve rektörlerle görüştüklerini anlatan Eliaçık, şöyle konuştu:
”Eylemlerimiz sonunda yüzde 500′lük zam yüzde 8′e geriledi. Şimdi de yürütmenin durdurulmasını ve zam kararının iptalini istiyoruz. Amacımız yüzde 8′lik zammın da uygulanmaması. Parasız eğitim hakkımızı savunmak için her yolu deneyeceğiz. Söz konusu zam hem akla ve mantığa hem de uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Çünkü Anayasa’nın 42. maddesi eğitim ve öğretim hakkımızı garanti altına almıştır. Şimdi başvurumuzun biran önce karara bağlanmasını bekliyoruz. Çünkü çıkacak karar 1,5 milyon üniversite öğrencisi ve ailelerini ilgilendiriyor. Kayıt dönemi geldi. Çok yakında harçların ilk taksidinin ödenmesi gerekiyor.”

Read On 0 yorum

Bakırköy İHL mezunları iftarda buluşuyor

17:02
Bakırköy İHL mezunları bu ramazanda da geleneksel iftarda bir araya geliyor.Bakırköy İHL mezunlarının kurduğu Bakırköy Önder Derneği tarafından organize edilen geleneksel iftar Bakırköydeki okul binasında gerçekleşecek.
30 Ağustos Pazar günü gerçekleşecek geleneksel iftara tüm mezunlar ve okul mensupları davetli…
İftarın konukları arasında okulun efsane müdürü olarak anılan İsmail Yılmazın yanı sıra okula emeği geçen öğretmenler de var.
İlk öğrencilerini 1975 yılında Küçükçekmecedeki binasında kabul eden Bakırköy İmam Hatip Lisesi şu ana kadar 4 binin üzerinde mezun verdi.
Okuldan mezun olanlar arasında Türkiyenin yakından tanıdığı isimler var;
Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Celil Güngör, Başbakanlık Başmüşaviri ve GSGM Eski Genel Müdürü Mehmet Atalay, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Hadımköy Belediye Başkanı Ali Osman Çolak, Bakırköy Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Yusuf Demirci, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Hasan Gökçeoğlu, İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Hüseyin Dönmez, Bayburt Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Yaşar Yerlikaya, Gazeteci Ahmet Gemici, İşadamları Yüksel Aşıkkutlu, Mahmut Sakız, Mehmet Hacıahmetoğlu, Turgut Polat, Sedat İli, Alaattin Altuntaş mezunlardan sadece birkaçı.
Read On 0 yorum

Üniversite harçlarına dava açıldı

16:59
Üniversite harçları davalık oldu Üniversite harçlarına zam kararının yürürlüğünün durdurulması ve iptali talebiyle Danıştay’da dava açıldı.Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen), üniversite harçlarına zam kararının yürürlüğünün durdurulması ve iptali talebiyle Danıştayda dava açtı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, üniversite harçlarında yapılan artış Genç-Sen tarafından yargıya taşındı.
Danıştay Başkanlığına iletilmek üzere İstanbul İdare Mahkemesi Başkanlığına sunulan dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu’nun, 18 Ağustos 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ”2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılında Yükseköğretim Kurumlarında Cari Hizmet Maliyetlerine Öğrenci Katkısı Olarak Alınacak Katkı Payları ile İkinci Öğretim Ücretlerinin Tespitine Dair Karar”ı ile yükseköğretim kurumlarında cari hizmet maliyetlerine öğrenci katkısı miktarlarının ortalama yüzde 8 artırıldığı anımsatıldı.

Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre eğitim hakkının temel hak ve özgürlüklerden olduğuna dikkat çekilen dilekçede, Anayasa’nın ”temel hak ve özgürlükler” kapsamında nitelediği bir hak ve özgürlüğün kısıtlanmasının yine bir anayasal düzenleme ile mümkün olabileceği vurgulandı.

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 5/e maddesindeki, ”yükseköğretimde imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak önlemler alınır” hükmünün hatırlatıldığı dilekçede, eğitim ve öğrenim görmek isteyen her yurttaşın, bu hak ve özgürlüğünü fırsat eşitliğiyle kullanabilmesinin sağlanmasının devletin temel görevleri arasında yer aldığı kaydedildi.

Yüksek Öğretim Kanunu’nun 46. maddesindeki ”cari hizmet maliyeti” düzenlemesi ile yükseköğretim kurumlarında eğitim ve öğrenim görmek isteyen öğrenicilere verilecek eğitim ve öğrenim hizmeti için öğrenci başına cari hizmet maliyetinin devletçe karşılanan kısmı dışındaki miktarın öğrenci tarafından karşılanmasının öngörüldüğüne işaret edilen dilekçede, bu düzenlemenin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası düzenlemelere ve Anayasa’nın 13. maddesindeki ”Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması” ve 42. maddesindeki ”Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi” maddelerine açıkça aykırı olduğu iddia edildi. Dilekçede, bu nedenle Anayasa’ya aykırılık iddiasının kabulü ile Anayasa Mahkemesine başvurulması istendi.

-”ZAM YAPILSA BİLE ENFLASYONDAN FAZLA OLAMAZ”-

Dilekçede, ayrıca Bakanlar Kurulu kararı ile cari hizmet maliyetlerine öğrenci katılımındaki artışa neden olunmasının kamu yararı ilkesi ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, bu kararın iptali istendi. Dava dilekçesinde şunlar kaydedildi:
”Küresel ve ulusal nitelikte yaşanan ekonomik krizin herkesi etkilediği bir dönemde toplumun üretime katkısı olmayan ve dolayısıyla yaşamını idamesi mutlak olarak bir başkasına, ailesine bağlı olan yükseköğrenim öğrencilerinin yaşamlarının kamu tarafından desteklenmesi gerekirken, krize karşı alınan tedbirler içinde toplumun bu kesiminin öngörülmediği görülmektedir.”

Dilekçede, yükseköğrenim hizmetinin kamu tarafından ücreti karşılığında yerine getirilen bir hizmet olduğu varsayılsa bile, kamu tarafından ücret karşılığı sunulan köprü-otoyol geçişi ve benzeri kamusal hizmet bedellerine zam yapılması halinde, hizmet bedelindeki artış oranının enflasyon oranından fazla olmayacağı, aksi durumda fazla miktarın nereden kaynaklandığının hizmeti sunan tarafından kanıtlanması gerektiği hususunda idari yargı kararları bulunduğuna yer verildi.
Gerçekleşen yıllık enflasyonun Temmuz 2009 itibariyle TEFE’de yüzde 5.39, TÜFE’de yüzde 3.75 olduğu belirtilen dilekçede, ”kökleşmiş idari yargı karar ve içtihatlarına göre bu oranların üzerinde bir artışla yükseköğrenim öğrencisinin cari hizmet maliyetine katılım payında artışa gidilmesinin mümkün olmadığı” savunuldu.

-”ÖDEYEMEYENİN HAKKI ENGELLENECEK”-
Yükseköğrenim kurumlarında Eylül ayı itibariyle kayıt yapıldığı ve öğrenim yılına başlandığına dikkat çekilen dilekçede, davaya konu Bakanlar Kurulu kararının 5. maddesine göre, öğrenci katkı payının 2 eşit taksitte ödeneceği ve ilk taksidin eğitim-öğretim yılının başında alınacağının öngörüldüğü ifade edildi.
Bakanlar Kurulu kararı gereğince alınacak öğrenci katkı paylarının ilk taksidinin Eylül ve Ekim aylarında ödeneceği, aksi durumda öğrencinin kaydının yapılmayacağı veya yenilenmeyeceği belirtilen kararda, ”Dolayısıyla yükseköğrenim öğrencisinin bu hakkı engellenmiş, ihlal edilmiş olacak ve telafisi mümkün olmayan zararlar meydana gelecektir. Bu nedenle davamız ile ilgili olarak nihai hüküm verilinceye kadar davaya konu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasını talep ediyoruz” denildi.

Dilekçede belirtilen gerekçelerle ilgili Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptaline, idare işlemi ve bu işleme dayanak olan 2547 sayılı yasanın 46. maddesinin Anayasa’ya aykırılık iddiası nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvuru yapılması talep edildi.

-”KARAR, 1,5 MİLYON ÖĞRENCİ VE AİLESİNİ İLGİLENDİRİYOR”-

Genç-Sen Merkez Yönetim Kurulu üyesi Kıvanç Eliaçık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite harçlarının uzun yıllardır uygulandığını, ancak bu konuda ilk kez dava açıldığını söyledi.
Zamların geri çekilmesi için eylem ve etkinlikler yaptıklarını, YÖK ve rektörlerle görüştüklerini anlatan Eliaçık, şöyle konuştu:
”Eylemlerimiz sonunda yüzde 500′lük zam yüzde 8′e geriledi. Şimdi de yürütmenin durdurulmasını ve zam kararının iptalini istiyoruz. Amacımız yüzde 8′lik zammın da uygulanmaması. Parasız eğitim hakkımızı savunmak için her yolu deneyeceğiz. Söz konusu zam hem akla ve mantığa hem de uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Çünkü Anayasa’nın 42. maddesi eğitim ve öğretim hakkımızı garanti altına almıştır. Şimdi başvurumuzun biran önce karara bağlanmasını bekliyoruz. Çünkü çıkacak karar 1,5 milyon üniversite öğrencisi ve ailelerini ilgilendiriyor. Kayıt dönemi geldi. Çok yakında harçların ilk taksidinin ödenmesi gerekiyor.’
Read On 0 yorum

Boztuğ Tunceli’de yaşadıkları sıkıntıları anlattı

16:58
Hükümetin demokratik açılımına tam destek veren Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Boztuğ, bölgedeki olaylar yüzünden yaşadıkları sıkıntıları anlattı.Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, ”Üniversite olarak son günlerde kamuoyunda konuşulmaya başlanan ‘Demokratik Açılım’ projesiyle ilgili adımları destekliyoruz” dedi.
Prof. Dr. Boztuğ, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, Üniversite Senatosu olarak toplanıp, gündemdeki konuları görüştüklerini ve senato olarak Hükümet’in ”Demokratik Açılım” projesini destekleme kararı aldıklarını ifade etti.
Üniversite olarak vatandaşlar arasında kaynaşma ve uzlaşmanın, toplumsal huzur ve refahın, kalıcı bir barış ortamının sağlanabilmesini amaçladığı öne sürülen projenin önemli olduğunu belirten Boztuğ, şunları kaydetti:
”Üniversite olarak son günlerde kamuoyunda konuşulmaya başlanan ‘Demokratik Açılım’ projesiyle ilgili adımları destekliyoruz. Başlatılan bu proje sayesinde ülkemizde demokratikleşme sürecinin, millet olma bilincinin ve ekonomik kalkınmanın hız kazanacağına, eşit hak ve özgürlüklere sahip vatandaşlar olarak bir arada barış ve kardeşlik içerisinde yaşama tecrübemizin daha da güçleneceğine inanıyoruz. Biz evrensel hukuk, evrensel insan hakları ve evrensel demokrasi normlarına uyan her şeyi destekliyoruz. Üniversite olarak artık şunun bilincindeyiz; toplumda herkes, bu problemin çözümüne yönelik atılan adımlarda, elini taşın altına koyma durumuna gelmiştir.”
Boztuğ, Tunceli Üniversitesi Rektörü olarak, artık bu problemin çözümünü mesleğinin bir parçası olarak gördüğünü ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
”Çünkü bu problem çözülmedikçe, ben üniversitemi geliştiremiyorum. Üniversitemi geliştiremiyorum derken, gerek üniversitemin fiziksel olarak kalkınmasında ve gerekse eleman bulmada sıkıntı yaşıyorum. Öğretim görevlisi buluyorum, doktoralı genç, ilan verme aşamasına geliyorum. Akşam televizyonda bir haber izliyor ‘Tunceli’de mayın patladı, bomba patladı, şu oldu, bu oldu’ diye. Sonra bana telefon açıyor. ‘Ben gelmek istiyorum, ama eşim, annem, babam izin vermiyor. Beni mazur görün gelemiyorum’ diyor. O nedenle bu problemlerin bir çözüme kavuşması lazım. Bu problemlerin çözüme kavuşmasını istemek benim de mesleğimin bir parçası haline geldi.”
Read On 0 yorum

Yeni oyun siteniz

Son günlerde fark ettigim yeni oyun sitesini sizinle paylaşmak istiyorum zengin oyun seçenekleri sunan ve her oyunu sorunsuz bir biçimde açabilen site benim önerim diger sitelere göre çok daha güzel vede çok güzel oyunları bulunan web sayfası
oyun